güç ingilizce tercümesi | güç ingilizce sözlük anlamı | online tercüme





üniversite kursu ankara

power

  • İngilizce





güç

  • Türkçe

Bedensel ya da zihinsel çaba isteyen, zor, çetin, müşkül.

Yapılması zor, çetin.

Katlanılması zor olan.

Güçlük çekerek, zorlukla.

Fiziksel, düşünsel ya da ahlaksal bir etki yapabilme; bir etkiye direnebilme yeteneği, kuvvet, kas gücü.

Bir olaya yol açan her türlü devinim, kuvvet, takat.

Sınırsız, mutlak nitelik.

Büyük etkinliği ve önemi olan nitelik.

Birim zamanda yapılan iş. - fizik

Bir aygıtın, bir düzeneğin iş yapabilme niteliği.

Siyasal, ekonomik, askeri vb. bakımlardan etki ve önemi büyük olan her şey.

Bir ulusun, bir ordunun vb.nin ekonomik, endüstriyel ve askeri potansiyeli.

Bir akarsuyun aşındırma ve taşıma yeteneği. - coğrafya

Bir toprağın verimlilik yeteneği

 


Örnek Cümle

Piyano çalmak çok güçtür, herkesin harcı değildir.

Değiştirmedim ben düşüncemi. Güçtür şiir söylemek, nesir yazmaktan çok güçtür.

Nurullah Ataç

Böylesi öneriyi reddetmek güç, ama İstanbul’da yaşamak da çok güç.

Evde yatalak hastanın olması gerçekten çok güç bir durum.

Kendini yatağa güç atmış ve sızıp kalmıştı.

Yakup Kadri Karaosmanoğlu

Kolay dil öğrenmesini belleğinin gücüne borçlu.

Var gücüyle küreklere asıldı.

Tanrının gücü.

Trafik cezalarının caydırıcı gücü olmalı.

Motor gücü.

Basın, demokraside dördüncü güçtür.

İnsan gücü.

Her yıl aynı tür bitkinin ekildiği toprağın, gücü kalmaz.

 

 




Online Tercümeler size  powerd by google translate  altyapısı ile sunulmaktadır.

 
 


Türkçe


İngilizce



Sorgu

Tercümesi

Dilinden
Diline

volan

flywheel

Kız

Girl

deneme sınavı

trial exam

egemen

dominant

Engelli

Disabled

Boran okula neden gelmedi

Why didn't Boran come to school?

sigaram bitti.

I ran out of cigarettes.

çaresiz

helpless

kemik

bone

İyi arabalar

Good cars

otokrasi

autocracy

paraşüt

parachute

Tüm Hakları Saklıdır © 2008 - 2024

Sitemizin SEO çalışması Seo Uzmanı Zeze tarafından yapılmıştır.
tercumesi.com bir nerededir.com sitesidir.